Jingle Yapan Firmalar: Jinglestop

Radyoda dinleyip televizyonda izlediğimiz reklamların müzikleri her ne kadar reklam görseline kıyasla ikinci planda kalsa da, jinglelar melodisiyle ve akılda kalıcılığıyla biz reklam müziği severler için çok büyük bir öneme sahip. Aklımıza takılan o güzel melodileri bazen günlerce internette aramamıza karşın bir sonuca ulaşamıyoruz. Çoğu zaman reklamın beğendiğimiz “o müziği”nin reklama özel olarak yapılmış bir jingle olduğunu öğreniyoruz.
İşte o beğendiğimiz melodileri kulaklarımıza ulaştıran firmalardan bir tanesi de Jinglestop. Jinglestop 2005 yılından beri sayısız firma için ürettiği reklam müzikleri, jenerik müzikleri ve jinglelarla sektöre hizmet veriyor.

http://www.vidivodo.com/VideoPlayerShare.swf?u=BFZBRFxCWBI=

Biz de Reklammuzik.com ekibi olarak o izini sürdüğümüz jingleların yapım hikayesini öğrenmek üzere Jinglestop’la görüştük.

Reklammuzik.com: Bir reklam müziğinin nasıl yapıldığına geçmeden önce ilk olarak sizin bir reklam müziğini nasıl tanımladığınızı öğrenmek isteriz.
Jinglestop: Ben reklam müziği yerine terminolojik olarak daha geniş bir alanı kapsayan “Jingle” tanımını kullanmayı daha doğru buluyorum açıkçası, çünkü jingle sadece bir reklamın müziğini tanımlamak için değil aynı zamanda reklamı yapacak olan bir organın reklamını yapmak maksadıyla da kullanılabilir. İnsanlar etraflarını duyu organlarını kullanarak algılarlar. Dolayısıyla siz ürününüzü ya da markanızı ancak duyu organları vasıtasıyla anlatabilirsiniz. Bence bir markanın hedef kitleye ifade edilmesinde kullanılan en kalıcı yöntem müziktir. Şöyle bir geçmişe gidip aklımızda kalan reklamları düşündüğümüzde reklamın sloganından, imajından, renklerinden çok melodisinin aklımızda kaldığını kolayca fark edebiliriz. Üstelik müzik; dil, din, ırk, dünya görüşü gözetmeksizin tüm dünyayı tek çatı altında toplayabilmiş yegane iletişim aracıdır. Bu yönüyle değerlendirildiğinde ben jingleları ürünümüzün ya da markamızın işitsel kimlik kartı olarak tanımlıyorum.

Reklammuzik.com: Bir Jingle’ın yapım aşaması öncesini anlatır mısınız?
Jinglestop: Müziği yapılacak olan ürünle ilgili tüm bilgileri öncelikle alıyoruz. Bu bilgilerden öne çıkarılması istenenin, kısaca reklamın amacının ne olduğunu açıkça öğrenip hedef kitleye uygun bir müzik tarzı belirliyoruz. Müziği üretmeden nasıl bir müzik yapacağımıza dair %100 bir şey söylemek aslında mümkün değil. Çünkü jingle yapılmadan önce üzerine konuştuğumuz şey tamamen bir hayal ürünü oluyor aslında. Soyut bir şeyi de karşınızdaki kişiye ifade etmek son derece zor olabiliyor. Yani henüz üretmediğiniz bir fikri metalaştırarak, karşınızdakinin ona neden ihtiyacı olduğunu anlatmaya çalışıyorsunuz. O sebeple bu iş büyük bir özgüven ve ifade yeteneği istiyor. İnanın bir müzisyen için müzik bestelemek son derece kolay bir şey. Zor olan iyi bir müzik bestelemek. Hangi müziğin iyi olduğunu ise müziği yaptığınız kişinin beğenisi ve memnuniyeti belirliyor.

Reklammuzik.com: Siz bir Jingle’ı nasıl yapıyorsunuz? Örneğin önce müziği yapıp sonra sözleri mi yazıyorsunuz, nasıl bir ekiple çalışıyorsunuz?
Jinglestop: Sözler genellikle briefin geldiği ajanstan geliyor. Ya da müzikte kullanılacak sözlere dair anahtar kelimeler gönderiliyor. Ben önce çalışmanın ana temasını oluşturacak melodiyi yazıyorum. Bu melodinin sözlerle ifade edilecek slogana uyumuna dikkat ederek kompozisyonu kurguluyorum. Yanlız bu söylediklerim bu iş sadece bu metotla yapılır demek değil, farklı müzisyenler farklı yöntemler de kullanabiliyor. Benim için sonuca giden en kısa yol budur. Çalışmanın, onu dinleyecek kişi açısından bir bütünlük arz ettiğini düşündüğüm anda onay almak üzere ilk sunumunu yapıyorum. Bu aşamadan sonra eğer yapılması istenen değişiklikler varsa revizelerini gerçekleştirip çalışmayı teslim ediyorum. Digital müzikten kopmak ne kadar mümkün olmasa da genellikle canlı enstrümanlar kullanmayı tercih ediyorum, canlı enstrümanla kullanamadığımda natürel olana en yakın sesleri tercih ediyorum. Böyle olunca ortaya çıkan sonuç beni daha çok mutlu ediyor. Müşterinizi memnun etmenize ek olarak egonuzu da tatmin etmiş oluyorsunuz.
İnsanlar dışarıdan baktıklarında bu işi yapanların kurumsal bir yapı altında çalışmalarını yürüttüklerini düşünebilirler. Fakat işin içine girdiğinizde böyle olmadığını görürsünüz. Çünkü karşınızdakinin nasıl bir müzik istediğini mimiklerine kadar izleyerek anlamak zorundasınız. Bunu üçüncü bir kişi size anlatamaz. Müziği bu bilgi ve değerlendirmelere uygun olarak bestelemeli, duyguya uygun çalmalı, kaydetmeli, editlemeli, doğru duyum için mikslemeli ve yayına hazır hale getirmelisiniz. Tüm bu safhalar başarılı bir sonuç için tek elden geçmeli haliyle tüm bu alanlara iyi bölünmeyi, organize olmayı ve çokça çalışmayı zevk alarak başarmalısınız. Bu yönleriyle jingle yapan firmalar çok kalabalık ekiplerden oluşmuyorlar. Bize en büyük desteği ve katkıyı müzisyen arkadaşlarımız sağlıyor.

Reklammuzik.com: Son derece açık bir şekilde anlattığınız için teşekkür ederim, eklemek istediğiniz bir şey var mı?
Jinglestop: Bizimle ilgili daha ayrıntılı bilgileri web sitemizden öğrenip yayınlanmış çalışmalarımızı dinleyebilirsiniz. Bunun için adresimiz www.jinglestop.com. İlginize teşekkür ederim.

Kaynak: http://www.reklammuzik.com/index.php/jingle-ve-reklam-muziklerinde-jinglestop.html

TOLGA ABİ JINGLESTOP’I TERCİH ETTİ.

TOLGA ABİ İLE BÜYÜKLERE

TRT ekranlarında yepyeni bir program başladı. Tolga Gariboğlu’nun hazırlayıp sunduğu “Tolga Abi ile Büyüklere”… Programda özel olarak seçilmiş 5 çocuk ve her birinin beş yakını konuk oluyor. Ve büyükleri ilgilendiren konularla ilgili çocuklara sorular yöneltiliyor. Ekonomi, spor, uluslararası ilişkiler, bilim – teknoloji ve sağlık gibi gündelik hayata ait, kimi zaman büyüklerin bile cevaplamakta zorluk çekebileceği sorulara bakalım çocuklar nasıl cevaplar verecek. Tolga Abi İle Büyüklere, Her Pazar TRT 1’de.

Tolga Abi Jinglestop’ı tercih etti.

Tolga Gariboğlu programının tüm aşamalarıyla olduğu gibi müzikleriyle de bizzat ilgileniyor. Biz de bu vesileyle kendisiyle tanıştığımız için çok memnunuz. Tolga Bey, programı için konsepte uygun, eğlenceli kıpır kıpır bir müzik istedi. Biz de görüşmelerde bize verilen bilgiler doğrultusunda çalışmayı hazırladık. “Tolga Abi İle Büyüklere” jenerik müziğini referanslar kısmından dinleyebilirsiniz.

http://www.jinglestop.com

Müziğin Bir Pazarlama Elementi Olarak, Tüketici Üzerindeki Duygusal, Algısal ve Davranışsal Etkileri

Müzik ilk çağlardan beri toplumsal hayatın içinde yaşamın pir parçası olmuştur.Müzik tüm toplumlara hitap edebilme gücü olan bir iletişim aracıdır.İnsanların kendi aralarında psikolojik iletişim kurmalarını sağlayan ortak bir dildir.Savaşlarda, cenazelerde, düğünlerde, yemek şölen ve festivallerde duygulara hitap eden bir araç olarak kullanılmıştır ve halende kullanılmaktadır.

Pazarlamada müzik biliminin doğru ve bilinçli kullanımının satış üzerinde olumlu etkileri özellikle batılı bilim adamlarınca araştırılmış ve ispatlanmıştır.Tüketici psikolojisi, insanların tüketimle ilgili ne hissettiğini, neye değer verdiğini ve nasıl davrandıklarını inceler. Müzik psikolojisi ise müziğin bileşenlerinin insan psikolojisi üzerinde yarattığı bilişsel, duygusal, ve davranışsal etkileriyle ilgilidir.

Tüketicinin malı veya hizmeti neden seçtiğini 3 boyutlu inceleyebiliriz.

Müziğin Bilişsel (Algısal ve Düşüncelsel) Etkileri: Ürünü görme algılama ve ürünü düşündürmeye sevk etme kısmı.

Duygusal Etkileri: Tüketici düşündüğü o ürüne karşı olan duygularının belirdiği bölümdür.

Davranışsal Etkileri: Son kararı verdiği ürünü almak veya vezgeçmek safhasındaki seçim kısmının olduğu bölümdür.

Gerek ticari İnternet sitesi mağazasında gerekse sokaktaki reel mağazada doğru müzik stratejik olarak kullanıldığında tüketicinin bilincinde spesifik bir alışveriş deneyimi yaratırken aynı zamanda marka imajı yaratmakta ve dolayısıyla hedef kitleyle duygusal bir bağ oluşturabilmektedir. Müziğin mağaza içi kullanımının bir diğer boyutu da restaurantta kullanımıdır.Restaurantta müzik kullanımındaki amaç satışı arttırmak olduğu kadar doğru imajı da yansıtabilmektir.

TEPKİSEL (KLASİK) KOŞULLANMA İLE ÖĞRENME

Rus Fizyolog Ivan Pavlov’un çalışmalarına dayanan araştırmada, yapılan deneylerde, köpeğin yiyecek verildiğinde salya salgılamaya başladığı gözlemlenmiştir. Bu arada belirli aralıklarla çalınan zile köpek hiçbir tepki vermemiştir. Daha sonra zil çalınmasının arkasından köpeğe yemek verilmiş, bu işlemin bir süre tekrarlanmasıyla köpeğin artık her zil çalınışında salya salgıladığı belirlenmiştir. Sonuç olarak, köpek zil ile yemek arasında bir ilişki kurmuş ve koşullanmıştır. Demek ki belli uyarıcılar her zaman belli istem dışı tepkilere yol açmaktadır.

Pazarlamada hoş ve güzel duyguların markaya yöneltilmesinde klasik koşullanma başarıyla uygulanmaktadır. Koşulsuz uyarıcı (hoş müzik) ile olumlu duyguların (koşulsuz tepki) bağlantıları, markaya karşı olumlu duyguların artmasına neden olabilmektedir. Klasik koşullanma özellikle düşük ilgili tüketicilerde çok etkilidir.

Müziğin Duygu İfade Etme özelliğinin Armonik Açıdan Sınıflandırılması

Tonik akor: Duygusal olarak nötraldir; final hissi uyandırır.

Minör ikili: Minör ortamda toniğe doğru yarı tonal tansiyondur: ruhsuz acı, keder ve melankoli hissi uyandırır.

Majör ikili: Geçiş notası olarak kullanıldığında duygusal ifade nötralken Majör ortamda toniğe doğru tam tonal tansiyon; memnuniyet ve final hissi yaratır.

Minör Üçlü: Uyumlu fakat doğal üçlünün depresif halidir: trajedi, acıya katlanarak kabul etme hissi verir.

Majör Üçlü: Uyumlu, doğal üçlüdür: neşe, mutluluk tasvir eder.

Majör Beşli: Dışa dönük, aktif ve neşeli bir akordur.

Minör Beşli: Süregelen bir acının ifadesi, duygusal bir acı çekme, şikayet etme, kötü kaderi protesto etme gibi duygular uyandırır.

Majör ve Minör Tonların Ruhsal Anlamları:

Do Majör: Tamamen saf. Karakteri: masumiyet, basitlik, saflık.

Do Minor: Aşkın ilanı ve aynı zamanda mutsuz bir aşkın kederi. Bu tonun özünde zayıf düşmüşlük, özlem, umutsuz aşığın iç çekmesi yatar.

Re bemol Majör: Kurnazlığı andıran bir ton. Gülmez ama gülümser; ağlamaz ama yüzünü buruşturur. Sonuç olarak, bu tonla sadece alışılmışın dışındaki karakterler anlatılabilir.

Re Majör: Zafer marşlarının, ilahilerin, savaş çığlıklarının tonu… Bu yüzden, davetkar senfoniler, marşlar, tatil şarkıları ve ilahiler bu tonla yazılmıştır.

Re Minör: Melankolik bir kadınsılık, huysuzluk ve gülünçlük.

Re diyez Minör: Ruhun en derin kederlerinin, ümitsizliğin, en kötü bunalımın, ruhun en kasvetli halinin verdiği endişeler… Her korku, titreyen kalbin her tereddütü, bu korkunç tonla hayat bulur. Derler ki, hayaletlerin dili olsa, bu dilin tonu re diyez majör olurdu.

Mi bemol Majör: Aşkın, adanmışlığın ve Tanrı ile samimi sohbetin tonu.

Mi Majör: Bu tonda mutluluğun haykırışları ve sınırsız sevinç hakimdir.

Fa Majör: Sakinlik…

Fa Minör: Derin bir bunalım, cenaze hüznü, sefilliğin inlemesi ve ölüme özlem.

Fa diyez Majör: Zorluklara karşı alınan zafer, engellerin ortadan kalkmasıyla derin bir nefes alma; şiddetle mücadele eden ve sonunda yalanları alt etmeyi başaran ruhun yankısı.

Fa diyez Minör: Kasvetli ve gerilimli bir ton: bir köpeğin elbiseyi ısırıp çekiştirmesi gibi. Gücenme ve hoşnutsuzluk, bu tonun dilidir.

Sol Majör: Kırsal, güzel, lirik olan her şey, sakin ve tatminkar olan her tutku, gerçek dostluk ve sadakat dolu aşk için sevgi dolu her minnettarlık, kalbin her nazik ve huzur dolu hissinin tonu…

Sol Minör: Hoşnutsuzluk, huzursuzluk, başarısız olan bir plana duyulan endişe; dişlerin huysuzca gıcırdaması; kısaca gücenme ve beğenmeme.

La bemol Majör: Mezarın tonu…Ölüm, mezar, çürümek, yargılanmak, sonsuzluk bu tonun özünde yatar.

La bemol Minör: Sızlanan, boğulana kadar kalbi sıkışan; feryat eden bir hüzün, zor bir mücadele; kısaca bu tonun rengi zorlukla mücadele eden her şeydir.

La Majör: Bu ton masum aşkın ilanını, kişinin ilişkilerinden duyduğu tatmini, ayrılırken sevgiliyi tekrar görecek olmanın heyecanını, dinç bir mutluluğu kapsar.

La Minör: Dindar bir kadınsılık ve karakterin şefkatini kapsar.

Si bemol Majör: Coşku dolu aşk, açık bir bilinç, daha iyi bir dünya için umut.

Si bemol Minör: Güçlü bir şekilde renkli, vahşi tutkuları duyuran, göz kamaştıran renklerle bestelenen bir anahtardır

MÜZİĞİN ÇOCUKLAR ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Trehub 21 yaptığı bir deneyle bebeklerin kendilerine söylenen şeyi müzikle dinlemeyi konuşmaya tercih ettiklerini göstermiştir. Deneyde 6 aylık bebeklere annelerinin kendileriyle konuştukları ve kendilerine şarkı söyledikleri bir video teyp’i izletilmiş;bebeklerin annelerinin şarkı söylediği bölümleri daha uzun süreli kalıcı bir dikkatle izledikleri gözlemlenmiştir. Bebekler bu şarkı söylenen kısımları hipnotize olmuşçasına izlemişler, monitöre uzun süre “yapışmış” olarak kalmışlardır. Bebeklerin müzikle yönlendirilmiş duygusal mesajlara daha tepkili olmaları onlara yönelik ürün reklamı yaparken dikkate alınmalıdır.

Küçük çocukların duygusal algılamada ne kadar yetenekli oldukları dikkate değerdir. 3 yaşından itibaren kendi kültürlerinden olan müzikte mutluluk hissini tanıyabilirlerken, 6 yaşından itibaren bir erişkin kadar müzikte üzüntü, korku, ve kızgınlığı tanımlayabilmektedirler. 22 5 yaşından itibaren dinledikleri müziğin mutlu ya da üzüntülü olduğuna parçanın temposuna dayanarak (hızlı ya da yavaş olmasına göre) karar vermektedirler. 6 yaşında ise kararlarında tıpkı erişkinlerde olduğu gibi hem tempoyu hem de modaliteyi (majör ya da minör) kullanmaktadırlar.

Pazarlamada ruh hali yaratmanın başlıca amaçları şunlardır:

– Satın Alma İhtimalini Yükseltmek İçin Rahatlatmak

– O Andan Zevk Alımını Arttırmak – Objelerin Algılanmasını Geçici Olarak Arttırmak

– Ruh Hali Yaratarak Objelere Kalıcı Duygular İliştirmek Müziğin Davranışsal Etkileri

– Davranışa Yol Açan İşaretler (Cue) Yaratmak – Hareketleri Hızlandırmak Ya Da Yavaşlatmak

– Zamanı Algılamayı Yönlendirmek

– Dikkati Çekmek Ve İlgiyi Devam Ettirmek

ARKA PLAN MÜZİĞİ

Perakendeciler ve müzik seçiciler mağaza içi müzik kullanarak markayı yansıtırken müzik, marka, ve hedef kitle arasında sinerjik bir uyum taratmak gereğinin farkında olmalıdırlar. Örneğin; Olive Garden (Amerika’da ünlü İtalyan zincir restaurantı) Frank Sinatra, Dean Martin, ve Tony Bennett gibi hafif İtalyan tadında birçok klasik vokal materyal çalar.

Diğer yandan Red Lobster (Amerikan zincir deniz mahsulleri restaurantı), firmanın reklamlarında da üzerinde durduğu Karayipler, plaj, ve tropikal hava temalarını destekleyen Jimmy Cliff, Van Morrison, Jimmy Buffet, biraz reggae müziği, biraz Karayip cazı, enstrümantal müzik ve günümüzden Sting, Al Gren gibi daha güncel bir karışım seçmiştir.Bu durumlarda istikrarlı olan tutum firmanın stratejisiyle müzik kullanımı arasındaki bağlantıdır.

HEDEF KİTLEYLE DUYGUSAL BAĞ YARATMA

Amerika’nın ünlü iç çamaşırı mağazaları zinciri Victoria’s Secret firmasının çıkardığı “Victoria’s Secret Music to Go!” CD’leri müşterinin markayla ilgisini geliştirmeyi amaçlar. Bu noktada olay artık sadece bir perakendeci olmak değil müşterinin marka deneyimini evine taşıyıp tekrar mağazaya geldiğinde markayla daha çok bağlantılı olmasını sağlamaktır.

Avustralyalı giyim perakendecisi Jacqui E hedef kitlesini “stili olan ve kendine güvenen modern kariyer kadını” olarak belirlemiş ve dolayısıyla müzik karışımını 1980’lerden 1990’lara uzanan hafif rock olarak seçmiştir. Bu seçimin mağazalarda olumlu etkileri olmuştur.

Jacqui E’ nin tam tersine, kardeş firması Just Jeans, daha genç bir kitleye hitap ederken müzik olarak “Pearl Jam” güncel rock müziğini “İstediğini giy, olmak istediğini ol! (Wear what you want, be what you want)” konumlandırmasıyla uyumlu seçmiştir.

Duygusal bağ milliyetçilik bazında da yaratılıp spesifik bir ürüne müzik sayesinde müşteri yönlendirilebilirliği North, Hargreaves ve McKendrick (1999) tarafından bir markette yapılan deneyde şarap seçimi-müzik ilişkisi bazında irdelenmiştir.

Deneyde iki hafta boyunca Alman ve Fransız şarapları satan bir markette bir gün Alman müzikleri bir gün geleneksel Fransız müzikleri (akordiyon müzikleri) çalınmıştır. Alman müzikleri çalındığında satılan şarapların %73’ü Alman, Fransız müzikleri çalındığında da satılan şarapların %77’si Fransız olmuştur. Şarap alanların %80’inin seçimi bu doğrultuda olmuştur. Deney sonrası müşterilere çalınan müzik sorulduğunda farkında olmadıkları cevabı alınmıştır.

REKLAM MÜZİĞİ

Reklam Müziği

Reklamda kullanılacak müzik:

• Yeni bestelenecek bir reklam müziği

• Yeniden düzenlenmiş eski bir reklam müziği

• Enstrümantal bir fon müziği

• Eldeki Stoklardan bir müzik

• Halk Tarafından tanınmış bir müzik Cıngıl Radyo ve Televizyon reklamı için yazılıp düzenlenmiş, akılda kalıcı ve dinleyenlerin dikkatini çekecek sözlü melodiye cıngıl adı verilir.

•Tasvir Cıngılları: Dinleyicinin kafasında tasvir edilen şeyi canlandırıp hayal edebildiği reklam müzikleridir. Örneğin bir restaurant reklamının müziği dinleyicinin beyninde ne tip bir restaurant olduğunun imajını yaratabilir.

• Doğrudan Satış Cıngılları: Dinleyiciye satılan ürün ya da hizmet ile ilgili somut bilgiler veren reklam müziğidir.

• Zor Satışlar İçin Cıngıllar: Rekabeti büyük bir yarışma havası yaratarak körüklerler.

• Çok Kullanım Amaçlı Cıngıllar: Ulusal ya da uluslar arası bir reklam kampanyasının her aşamasında kullanılırlar. Aynı müzik, firmanın başka yerlerdeki şubeleri için sözlerde küçük değişiklikler yaparak kullanılır.

• Komik Cıngıllar: Komedi faktörü, reklamı ilk kez dinleyen kişi üzerinde olumlu etkiler yaratırken ikinci ve üçüncü dinleyişlerde bu etki düşer,kaybolur, hatta olumsuz yöne doğru kaymaya başlayabilir. Dolayısıyla komedi unsuru ile melodi arasına kuvvetli bir bağ yaratmak gerekir.

Türkiyede Başarılı Reklam Projeleri

Coca-Cola Coca-Cola, tüketicileriyle yıl boyunca tematik iletişimini reklamlarını dönem dönem değiştirerek, o günü yansıtarak sürdürmektedir. Yeri geldiğinde, Ramazan nedeniyle ramazana özgü melodiler ve çalgılarla (örneğin davul) ya da Dünya Kupası için futbol maçında duyabileceğiniz seslerle tezahüratları kullanarak ya da Rock’n Coke Festivali aracılığıyla farklı hedefleme stratejileriyle tüketicilerine seslenmektedir. Reklamlarına ek yeni bir yaklaşım olarak reklam jeneriği öncesinde ve sonrasında, program geçişlerinde yayınlanan ve kanala göre değişen, 8 ila 12 saniye arasındaki kısa sesli görüntülerde Coca-Cola’nın verdiği isim “Sensory” yi de yoğun olarak kullanmaktadır. Her ne kadar iletişim beş duyuya da hitap edecek nitelikte olsa da Sensory kavramında özellikle sesin baskın etkisi hissediliyor. Buzların birbirlerine çarptıklarında çıkan ses, bardağın tınısı ya da Coca-Cola’yı bardağa boşalttığımızda kulağımıza çalınan hava kabarcıklarının serinletici sesi tüketiciye hemen markayı hatırlatıyor – hatta sadece hatırlatmakla da kalmayıp istetiyor da…Bu sesler adeta tüketici beyninde sinyallerin oluşmasına, kodların yollanmasına neden oluyor.

Yeni Rakı Ahırkapı Roman Orkestrasının altı elemanından oluşan “Yeni Rakı Fasıl Ekibi” ni kurdu. Ekip, hafta sonları Kumkapı, Çiçek Pasajı, ve Nevizade gibi meyhanelerin yoğun olduğu mekanlarda dolaşarak Yeni Rakı tüketicilerine hoşça vakit geçirtirken, ayrıca, Yeni Rakı için hazırlatılan Türk Sanat Müziği CD’sini de onlara hediye ediyor

Bir mağazada çalınacak müzik satış elemanının, bir restaurantta da şef garsonun zevkine bırakılacak olursa, reklamda ise müzik unsuru dikkate alınmaz ve planlı davranılmazsa (örneğin müzik seçimi, reklam finansörünün/finansörlerinin kişisel zevkine bırakılırsa) bu, tam anlamıyla kumar oynamak olacaktır. Müzik reklamcılık sektörünün vazgeçilmez bir aracıdır ve reklamların istenen sonuca ulaşmasına yardımcı en önemli faktördür. Çok iyi hazırlanmış bir reklam, yanlış müzik seçimiyle işlevini yitirebilir; öte yandan vasat bir reklam, iyi bir müzik seçimiyle çok daha verimli hale getirilebilir.

Goodyear Yeni İmaj Jingle’ı İçin Jinglestop’ı Tercih Etti.

Goodyear jingleları için Jinglestop'ı tercih etti.Türkiye’nin ve dünyanın en büyük lastik üreticilerinden biri olan Goodyear yeni imaj jingleları için bir kez daha Jinglestop’ı tercih etti. Ayrıntılı öğrenmek ve jingle’ı dinlemek için www.jinglestop.com adresini ziyaret edebilirsiniz

Radyo 5 Yeni Jingleları İçin Jinglestop’ı Tercih etti.

Türkiye’nin en büyük yabancı müzik istasyonlarından biri olan Radyo 5 yayın formatını değiştirdir. Bugüne kadar yabancı hit müziğin önemli isimlerine yer veren Radyo 5 artık ülkemizin sevilen isimlerine de yayınlarında yer verecek.

Radyo 5 yeni fotmatı için yepyeni ve güçlü jinglelar istedi ve Jinglestop’ı tercih etti. Radyo 5’in yeni jingleları için ünlü seslendirme sanatçısı Mehmet Onur’la çalıştık. Ayrıntıları http://www.jinglestop.com adresinde bulabilirsiniz.

Türkiye’nin 17 farklı noktasında yayınlarına devam eden Radyo 5 ayrıca uydu ve internet üzerinden de takip ediliyor.

Jingle’dan Doğan Marka Bilinirliği

“Bir bilmecem var çocuklar”, “Müjde, müjde size”, “Mintax’la canım Mintax’la”, “Ho ho ho Hover… Süpürür döver”, “Yöneticimiz uyuyor mu? .. ” 80’lerin, hatta 70’lerin reklam sloganları bugün bile, o reklamlarla büyümüş birçok insan için hala sohbet konusudur. Hafızalardan silinmeyen bu sloganların akılda kalmasının tek nedeni, kuşkusuz sloganın kafiyesi ve cıngılı… Yukarıda saydığımız reklamların film akışını hatırlayan nadirdir ama müzik ve sloganlar hiç unutulmaz. Sloganı hatırlatan da asıl olarak müziktir, ya da daha doğru tabirle jingle.

Bugün akıllarda yer eden sloganlara uyumlu cıngıl yaratma işine, pazarlamada “markaya müzikal kimlik kazandırma” adı veriliyor. Bu cilalı tanımlama, cıngıl hazırlamanın bir iş kolu haline gelmesini de beraberinde getiriyor. Tanımlama doğru elbette. Zaten pazarlama uzmanları da 30-40 saniyelik bir müziğin markayı hatırlatma, bilinirliği artırma tüketicinin yayınlanan mecraya bakmasını sağlama, ürünü akla getirme gibi pek çok etkisi bulunduğuna işaret ediyor. Markalara kuşaklar boyu hatırlarıma vaadi sunan cıngıl, küçük bir ekonomi yaratan ve müzik bilgisinin ötesinde farklı bir uzmanlık gerektiren bir iş alanı. Ayrı bir uzmanlık diyoruz çünkü marka konseptiyle örtüşen besteler yapabilmek için engin bir müzik bilgisine sahip olmak yetmiyor. Aynı zamanda pazarlama, sosyoloji ve psikolojiden anlamak, rakipleri iyi tanımak, tüketici eğilimlerini bilmek, trendleri takip etmek, bol bol seyahate çıkmak ve her şeyden önemlisi araştırmaya ciddi zaman ayırmak gerekiyor.

Reklamlarda aynı sloganı veya müziği farklı mecralarda sıkça yayınlamak markanın bilinirliliğini artırdığı gibi kolay hatırlanmasına da neden oluyor. Müziğin beynimizde yer eden ve bilinç altı seviyede duygularımızı tetikleyen bir özelliği vardır. Bu yönüyle “Jingle” yani müzikle desteklenen kısa mesajlı ezgi, 1920’lerden günümüze kadar dünya çapında reklamcılar ve reklam verenler tarafından en çok tercih edilen method olmuştur. Marka bilinirliğini oldukça arttırmalarının yanı sıra çok uzun ömürlü olmalarının tercih edilmelerindeki etkisi büyüktür. Son yirmi yılda yapılan bazı reklam jingleları etkilerini hala kaybetmemiş, dillere dolanmıştır. “Bir bilmecem var çocuklar, Müjde müjde size, alsak alsak bedavaya ne alsak” dendiğinde hemen malum markalar akla gelmektedir. Çok başarılı ya da işe yaramaz bir jingle için anahtar nokta prodüksiyon kalitesidir. Ustaca hazırlanmış bir jingle yıllarca unutulmamanızı sağlayacağı gibi, müşterilerinizin dillerine dolanarak onların yüzünde kocaman bir gülücük yaratacaktır…

Reklam Veren İçin Jingle Prodüksiyonunun Önemi

Her kurum ona sahip olmayı ister, fakat çok azı ona erişebilir. Bahsettiğim şey marka bilinirliğidir. Bir sloganı, bir müziğin küçücük bir kısmını duyduğunuzda ya da ufak bir logo gördüğünüzde aklınıza hemen o marka gelir. Birçok işletme bu türden bir bilinirliğe kavuşmak için çalışmalar yapar, ama pek çoğu bunu başarmak için yanlış yollara sapar.

Eğer bir medya planlama uzmanına sorarsanız, yapmanız gerekenin yalnızca reklam vererek medya piyasanın içinde bulunmak olduğunu söyleyecektir. Medyada görünmek markanızın bilinirliğini arttıran bir unsur olsa da, gerçekte söylemek istedikleriniz reklamınızın içinde kaybolup gidiyorsa zaten zorla kazandığınız paranın – o en iyi reklam tarifesine – harcanmasın pek de bir anlamı yoktur. Radyo reklamlarının en önemli tarafı aslında sandığınız kadar yüksek maliyetli olmamasıdır. Aslında maliyet – fayda analizi açısından en etkili reklam yöntemi radyo reklamlarıdır, hatta gazetelerin bile önündedir. Bu sebeple reklam için bir bütçe yaratmayı düşündüğünüzde öncelikle yatırımızın bir kısmını mutlaka dikkat çekici bir şey ortaya çıkarmaya ayırın. Unutmayın ki reklam prodüksiyonu reklam kampanyanızı vezir de eder, rezil de… Eğer reklam bütçenizi radyo reklamlarına ayıracaksanız, bütçenizin en az yüzde on beşini iyi bir reklam prodüksiyonu için kullanmalısınız.

Reklam Prodüksiyonunun önemini vurguladığımıza göre, sıra hedef kitlenize ne söyleyeceğinize geldi. Yayınlayacağınız reklamın her bir anı öncelikle markanızı vurgulamalıdır. Reklamdaki amacınız insanlara bir şeyi sattığınızı ya da yeni bir mağaza açtığınızı söylemekten fazlası olmalıdır. Sağladığınız faydayı ve markanızı ilk ve en öncelikli olarak pazarlamalısınız. Temel nokta “Markamın bilinirliğini artırmanın en iyi yolu nedir?” sorusu olmalıdır.

Müziğin beynimizde yer eden ve bilinç altı seviyede duygularımızı tetikleyen bir özelliği vardır. Bu yönüyle “Jingle” yani müzikle desteklenen kısa mesajlı ezgi, 1920’lerden günümüze kadar dünya çapında reklamcılar ve reklam verenler tarafından en çok tercih edilen method olmuştur. Marka bilinirliğini oldukça arttırmalarının yanı sıra çok uzun ömürlü olmalarının tercih edilmelerindeki etkisi büyüktür. Son yirmi yılda yapılan bazı reklam jingleları etkilerini hala kaybetmemiş, dillere dolanmıştır. “Bir bilmecem var çocuklar, Müjde müjde size, alsak alsak bedavaya ne alsak” dendiğinde hemen malum markalar akla gelmektedir. Çok başarılı ya da işe yaramaz bir jingle için anahtar nokta prodüksiyon kalitesidir. Ustaca hazırlanmış bir jingle yıllarca unutulmamanızı sağlayacağı gibi, müşterilerinizin dillerine dolanarak onların yüzünde kocaman bir gülücük yaratacaktır…

http://www.jinglestop.com

Reklam Nedir? Neden Önemlidir?

Pazarlama iletişimi öğeleri içinde üzerinde en çok konuşulan ve belki de kendisinden en çok şey beklenen reklamdır. Reklam gerek üreticiler gerekse de tüketiciler için önemli bir unsur haline gelmiştir. Reklamın bu kadar önem kazanması ve günlük hayatın içine bu kadar girmesi farklı açılardan bir çok tanımının yapılmasına imkan sağlamıştır. İletişim açısından reklam: Bir işin, bir fikrin, bir ürün veya hizmetin para karşılığında, kitle iletişim araçlarının denetiminin kullanılmasıyla, önceden belirlenen hedef kitlede istenen yönde tutum ve davranış sağlama faaliyetleridir. Amerika Pazarlama birliğine göre reklam: Bir malın, bir hizmetin, veya bir fikrin bedeli verilerek ve bedelinin kimin tarafından ödendiği anlaşılacak biçimde yapılan ve yüz yüze satış (kişisel satış) dışında kalan tanıtım etkinlikleridir.

Tüketici merkezli yaklaşımlar açısından reklam: Tüketiciye, üretilen ürün ve hizmetler hakkında yeterli ve doğru bilgiyi çeşitli kitle iletişim araçlarıyla iletmektir. Bir başka görüşe göre ise, reklam: Bir ürünün veya hizmetin, bir kurumun, bir kişinin veya fikrin kimliği belli sorumlusunca tarifesi önceden belirlenmiş bir bedel ödenerek, kitle iletişim araçları ile kamuoyuna olumlu bir biçimde tanıtıp, benimsetilmesidir.

Reklam, iletişim amacını gerçekleştirmeye yönelik bir araçtır. Bu doğrultuda reklam; üretici firmaların tüketici ya da aracı kuruluşlara ürünleri, hizmetleri, hizmetlere, ilişkin bilgi vermesini sağlayan ve güdüleyerek ürünün tüketicisi veya satıcısı olmaların sağlayan bir süreçtir.

Reklam, bir işletmenin ürün ve hizmetleri hakkında hedef kitleleri satın alma eylemine yöneltmek ve işletme imajını bu kitleler üzerinde oluşturabilmek için medyada yer ve zaman satın alma yoluyla gerçekleştirdiği enformasyon ve ikna etme faaliyetleridir. Reklam ele aldığı mal ve hizmetleri hoşa giden tarafları ile tanıtarak kişilerde yeni ihtiyaçlar yaratmayı amaçlar. Ancak bu talep yaratılırken yüz yüze iletişim yerine büyük kitlelere aynı anda ulaşabilmek için kitle iletişim araçlarını kullanmaktadır.

Tüm bu tanımlardan hareketle reklamcılığı şöyle tanımlayabiliriz; bir mal veya hizmetin sürüleceği piyasası ve bu mal veya hizmetin alıcısı olacakları tarafından tanınması için yapılacak araştırmalar, reklam amacının, reklam giderlerinin ve mesaj türlerinin tasarlanması, reklam bütçesi, reklamın ne zaman yapılacağı, hangi iletişim araçlarının kullanılacağı konusundaki kararlar ve reklam içeriğinin hazırlanması gibi faaliyetlerin bütünüdür.